28/10/2019
CUMHURİYETİMİZİN 96. YILI ŞEREFİNE, HİLAİ-İ AHMER HASTANESİNDEN GERÇEK BİR HİKAYE
#SENSİZOLMAZ
Trablusgarp Savaşı’nda meydana gelen çarpışmada gözünden yaralanan bir binbaşı, 1912 yılının Ocak ayında tedavi gördüğü Hilal-i Ahmer hastanesinden tamamen iyileşmeyi beklemeden çıkacak, yıllar sonra ülkesinin kaderini değiştirecekti…
29 Ekim Cumhuriyetin Bayramı ve Kızılay Haftası dolayısıyla bir film hazırlayan Türk Kızılay, özel bir hikayeyi gün yüzüne çıkardı. Filmde Trablusgarp Savaşı döneminde Binbaşı olan ve gözünden yaralanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hilal-i Ahmer Hastanesi’ndeki tedavisini işledi. İsmini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu Türk Kızılay, o günden bu güne hep iyilikle çalıştı.
Başarılı yardım çalışmalarıyla dolu tarihinde önemli olaylara şahit olan Türk Kızılay, Cumhuriyetin kuruluş yıldönümü ve Kızılay Haftası dolayısıyla hazırladığı filmde Trablusgarp Savaşı döneminde Binbaşı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hilal-i Ahmer Hastanesi’ndeki göz tedavisini canlandırdı. Dönemine uygun hazırlanan filmde tarihi malzemeler ve kostümler kullanıldı. Reklam ajansı Tribal Worldwide İstanbul tarafından hazırlanan filmde yönetmen koltuğunda Uygar Kutlu oturdu. Filmin müziğini besteci ve piyanist Anjelika Akbar, seslendirmesini ise Yusuf Gürol Yılmaz yaptı.
“Hilal-i Ahmer cephesinden bir pencere açmaya çalıştık”
Her sene 29 Ekim ile 4 Kasım arası Kızılay Haftası olarak kutlandığını anımsatan Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, şunları anlattı: “Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümüyle Kızılay haftamız aynı hafta içerisinde aynı coşku, değer ve duygularla vatandaşlarımız tarafından kutlanır. Biz de buna bir destek olması, tarihte tatlı bir iz bırakması için bir tanıtım filmi, aslında kısa film çektik. Bu filmde biz Hilal-i Ahmer’i, Trablusgarp Cephesi’ni, Gazi’yi, cumhuriyetimizin kuruluşunu anlattık. Cumhuriyetimizin kuruluşu, vatan toprağımızın müdafaa ve bağımsızlık sürecinde neler yaşandığına Hilal-i Ahmer cephesinden bir pencere açmaya çalıştık. Hoş bir kısa film oldu, umarım Kızılaycılarımız ve vatandaşlarımız da bu filmi beğenirler.”
Filmin kolektif bir çalışmanın ürünü olduğunu aktaran Kınık, “Biz Kızılayımızın hem yurt içindeki faaliyetlerini tanıtmak, vatandaşlarımızdan destek talep etmek hem de gönüllülerimizin katkısını almak için bir dizi çalışma başlatacaktık. Bu çalışma ‘sensiz olmaz’ dediğimiz bir slogan altında devam edecek olan bir çalışmaydı. Bir tevafukla 29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluşu ve Kızılay Haftası beraber başladı ve ‘Sensiz Olmaz’ filmimizi cumhuriyetin temasına uygun olarak ‘Gazi’ ve Hilal-i Ahmer’in Trablusgarp’taki faaliyetleriyle beraber başlatmış olduk.” değerlendirmesini yaptı.
“Hikâyesini duyduğum anda ağladım”/
Türk Kızılay’dan böyle bir rica geldiği anda çok etkilendiğini belirten Besteci-piyanist Anjelika Akbar da, “Heyecanlandım ve canla başla işe sarıldım. Daha müziğini yapmadan önce hikâyesini duyduğum anda ağladım. Sonu çok sürprizli ve şaşırtıcıydı, çok duygulandım. Zaten müziğin ana temasını o gece yaptım. O gece uyumadım, etkilendim, o yüzden de hemen o müzik geldi. Büyük bir mesuliyet duygusu. Çünkü gerçekten önemli ve dünya üzerinde belki de en önemli kuruluşlardan biridir Kızılay. İnsan hayatı, insanların sağlığı söz konusu olunca o her şeyin üstünde. Dolayısıyla böyle bir organizasyona en ufak bir katkıda bulunmak çok müthiş bir duygu, gerçekten çok heyecan verici.” dedi.
O Gün Bu Çadırdan Çıkan Gazi, Sonrasında Nice Savaştan Zaferle Çıktı
Film 1912 yılında Trablusgarp cephesinde sağlık gereksinimlerini karşılamak üzere Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin aldığı bağışlarla Derne’de kurduğu seyyar hastanede geçiyor. Film, o yıllarda Şark Kolordusu Komutanı olarak görev yapan ve gözünden yaralanan binbaşının Hilal-i Ahmer Hastanesi’ndeki tedavisini konu alıyor. Hilal-i Ahmer Hastanesi’nde tedavi olan bu binbaşı, yıllar sonra Cemiyete “Kızılay” adını veren Mustafa Kemal’den başkası değildi. İsmini koyduğu Türk Kızılay, o günden bu güne hep iyilikle çalıştı.